CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grubu toplantısında konuştu. Özel, cumartesi günü partisinden bir heyetle Bosna Hersek’i ziyaret edeceğini açıkladı. Gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özel’in konuşmasından satır başları özetle şöyle:
SOL LİDERLERE MEKTUP: Biz Sosyalist Enternasyonal’in üyesiyiz. Bütün dünyada Sosyalist Enternasyonal üyesi olan ya da olmayan bütün sol, sosyal demokrat partilerin liderlerine, Filistin’deki katliamın durdurulması, ateşkesin sağlanması ve bölgeye barış ve huzurun gelmesi için gayret göstermelerini beklediğimiz bir mektup yolladık.
FİLİSTİN’E GİDECEĞİZ: İlk fırsatta insani yardımların ulaşmasını sağlamak, CHP’li yerel yönetimlerin insani yardımlarını bölgeye ulaştırmak, soruna dikkat çekmek için Filistin’e gideceğiz. Bunun için girişimlerde bulunuyoruz.
DİRENİŞE DEVAM: Yaşanan mesele bir anayasa krizi değildir. Mesele bir mahkemenin ve ona cesaret veren bir parti Genel Başkanının anayasayı tanımama krizidir. Yarın Meclis’i de tanımamanın, ülkede anayasasız bir düzeni dayatmanın belki yarın öbür gün seçimleri yapmamaya kalkışmanın hesabı içinde olan bir darbe girişimine direnip direnmeme meselesidir. CHP bu darbe girişimine direnmeye karar verdi. 280 saat 500 saat de olsa bu mücadelemiz orada sürecek.
SAMAST’IN TAHLİYESİ: Diyorlar ki ‘biz icap ettiğinde katilimize bile sahip çıkarız’. Sayın Kılıçdaroğlu’ndan devraldığımız bu emanet kürsüden, Ecevit’in, İnönü’nün, Atatürk’ün kürsüsünden o derin güçlere diyoruz ki ‘bakın, biz buradayız, siz katilinize sahip çıkıyorsanız, biz iyi, cesur, temiz, namuslu insanlar birbirimize de, bu ülkeye de sahip çıkacağız. Size teslim olmayacağız.
50 ARTI 1 YANITI: Geçtiğimiz günlerde Almanya dönüşü uçakta Erdoğan şöyle söylüyor. ‘50 artı 1 şartının değişmesi isabetli olur’. MHP’nin yanlış bir yol olduğu, onunla birlikte olmanın bir hata olduğu, MHP’nin sırtında kambur olduğunu açıkça ifade ediyor. Hep beraber susuldu beklendi ki Devlet Bey buna ne diyecek. Şöyle söyledi, ‘eksiklikleri olabilir ama taviz verilemez. Sayın Cumhurbaşkanımızla aramızı da kimse açamaz.’
ANAYASA TARTIŞMASI: Sayın Erdoğan sen ne deştireceksin bilmiyorum. Sistem mi değiştireceksin, ortak mı değiştireceksin, ittifak mı değiştireceksin, rahmetli Erbakan’a attığın kazıkta olduğu gibi gömlek mi değiştireceksin. Ne değiştirirsen değiştir ama emin ol bizimle birlikte anayasa değiştiremeyeceksin.
HADİ ORADAN: Enteresan bir ilişki. Biri diyor ki ‘yanlış yollara saptım’, öbürü diyor ki ‘aman sistem çok güzel cumhurbaşkanımızla aramızı kimse bozamaz’. Bu yürümeyen bir evliliği birinin bitirmeye, birinin sürdürmeye devam etmesi gibi oluyor. Hani Hulusi Kentmen, hakim kürsüsünde oturur da, taraflardan biri ‘çok mutsusuz’, öbürü ‘biz çok mutluyuz’ der. Hulusi Kentmen de döner bunlara der ki ‘ehh keratalar meşgul etmeyin mahkemeyi’. Biz de bunlara diyoruz ki ‘Ayrılmanıza bel bağlayan, birleşmenize umut bağlayan yok. Biz kendi yolumuzdayız. Hadi oradan keratalar meşgul etmeyin memleketi.
